Özgürlük sadece görünüşte mi? Fikirlerimizin sınırları, kimlerin izniyle belirlenir?




Bugün sizlere yaşadığım sinir tellerime bam diye vuran bir olaydan bahsetmek istiyorum.


Genel müdürümüz bana, yazdığım köşe yazısında belirttiğim fikirlerim yüzünden aldığı telefonlardan ve endişelerinden bahsetti. Bu yazının kaldırılmasının benim geleceğim açısından daha iyi olacağını da belirtti. Ben de her ne kadar birileri sus dedi diye susmayacak biri olsam da, ne yazık ki yaşımın genç, hedefimin ise iyi bir filolog olmak olmasından ötürü bu öneriyi dinledim ve yazının kaldırılmasında karar kıldım.


Demek ki fikir özgürlüğü, 8 dilimlik bir pastanın 2 dilimi kadarmış. Demek ki yalnızca Bertolt Brecht’in dediği köpek balıklarının izin verdikleri kadar özgürmüşüz düşünmekte. Yine de ne olursa olsun akıntıya karşı yüzmeye ve parmaklarım kılıcımı tuttuğu sürece kağıtlarla olan savaşıma devam edeceğim.


Değerli okurlar, esenlikler dilerim.


"Bilindiği gibi, haklarında bir hüküm verilirken küçük balıklar ses çıkarmazlar. Ama onlar, çok çeşitli dillerde susarlar ve bu yüzden birbirlerini anlayamazlar." (Wenn die Haifische Menschen wären)


Linkedin


Yorumlar