Birçok insan, aklındaki belirsizlikleri gidermek veya gelecekleri hakkında bir fikir sahibi olmak amacıyla fal baktırıyor. Kahve falı, tarot falı, el falı, su falı diye diye sıralanıp gidiyor. Ne var ki yöntem ne kadar değişirse değişsin bütün bu yöntemler yalnızca sembolik yorumlara ve kişisel inançlara dayanır. Falların bilimsel bir temeli veya geçerliliği yoktur. Bilim gözleme dayalı tekrarlanabilir sonuçlar elde etmeye odaklanırken fal ise rastlantısal semboller veya yorumlar üzerine kuruludur. Örneğin, bir kahve fincanındaki lekelerin ve…
Astroloji, insanların doğum anındaki gökyüzü konumlarına dayalı olarak kişilik özellikleri, ilişkiler, kariyer ve diğer yaşam alanları hakkında yorumlar yapmayı amaçlayan eski bir inanç sistemidir. Antik çağlardan bu yana birçok kültürde farklı şekillerde gelişmiş olan astroloji, günümüzde de birçok kişi tarafından ilgiyle takip edilmektedir. Astrolojinin temel varsayımı, Güneş'in doğum anındaki burç konumuna göre bir kişinin burcunun belirlendiğidir. Astrolojiye inananlar, bu burçların insanların yaşamını ve kişiliklerini etkilediğine in…
Başarı ve kariyerden bağımsız olarak herkesin değerli bir katkı sağlayabileceği bir dünyada yaşıyoruz. İşte bu gerçek, tartışma ve fikir beyanlarının sadece bilgi ve deneyimle değil, cesaretle ifade edilen düşüncelerle de zenginleştiği anlamına geliyor. Tartışmalarda veya fikir beyanında bulunurken, herhangi bir alanda başarı veya kariyer sahibi olmanın şart olmadığı bir gerçek. Eğer böyle bir zorunluluk olsaydı, tartışmalar sadece konuşanların statü ve başarılarını değerlendirme üzerine odaklanırdı, konuşulan içeriğin önemi göz ardı edilirdi…
İnsanlar her geçen gün daha da rahatsız edici hale geliyor. Kayseri'de yaşanan son olaylar gerçekten dehşet verici. Bu tür iğrençlikler ne yazık ki ilk defa yaşanmıyor ve maalesef sonuncusu da olmayacak gibi görünüyor. Mülteci sorunu ise zaten var olan problemleri daha da derinleştiriyor. Arap kültürüyle yetişen insanların ahlaklı olamayacağını düşünmek ise doğru bir genelleme değil. Her kültürden insanın ahlaklı veya ahlaksız olabileceği gibi, bu tür davranışları sergileyenler genel olarak bir toplumun istisnai durumlarıdır. Ancak kültüre…
Cumhuriyetçilik, devletin egemenliğinin halkta olduğunu ve halkın kendi kaderini belirleme hakkına sahip olduğunu savunan bir ideoloji midir? Üzerine yazılacak ve konuşulacak bir sürü konu olmasına rağmen bir süredir yazmıyordum. Geçenlerde youtube’da, yer6 kanalında ki şeriat tartışmasından sonra atar damarıma basıldı resmen. Kendi ülkemin içerisinde, hayatımın ve başkalarının hayatlarının ne kadar ince bir ipliğe bağlı olduğunu görmüş oldum. Cumhuriyet, bir devletin yönetim şeklidir ve genellikle egemenliğin halkta olduğu ve halkın seçtiği…
Öncelikle Kadın Voleybol Milli Takımımızda yer alan emeği geçen herkese, oyuncularından malzemecisine kadar tüm ekibe, Böylesine bir gururu bize hissettirdikleri ve Türkiye'ye böylesine bir değer kazandırdıkları için tüm yöneticilere ve sponsorlara çok teşekkürler. --- Tüm insanlar tabii ki istediklerini düşünmekte özgürdürler. Düşünce özgürlüğü diye bir şey elbette ki var. Ancak bu düşüncelerin beyanında birtakım sorunlar yaşadığımız da bir gerçek. Düşünceyi dile getirmekle, kişiye veya kişilere saldırmak ince bir çizgi var bunu da bilm…
Öpüşmek kadar güzel kaç şey var bilmiyorum. Sokakta öpüşenlere ses çıkaran halkımız, konu sırası yolsuzluğa, hırsızlığa, çocuk istismarına, cinsel istismara, sokak mafyalarına, daha doğrusu mafya babacıklarına geldiğinde neden sessiz kalır anlamıyorum. Gerçi hayatında hiç öpüşmemiş kişiye öpüşmenin güzelliğini anlatamazsınız da. Farazi konuşuyorum, eşlerini 50 sene boyunca bir kere öpmemiş 10 çocuğu olan adam sokakta öpüşenleri görünce kafayı yiyor. Ahlaksızlar!... Terbiyesizler!... Görgüsüzler!... Bu sözler adeta savaş naraları gibi dilden …
Araplar... En çok nefret ettiğim kültüre sahip olanlar. Kan soylarıyla bir derdim yok. Kültürlerini sevmiyorum. Gittikleri her yeri yozlaştıran lanetli bir ırk. Ve olmaktan gurur duyduğum Türklüğüm. Ve olmalarından midem bulanan Arap sempatizanları. "Yeşil Türkler". Yeşil solcular değil de yeşil sağcılar. "Aynı bokun laciverti" Böyle deyince de Araplara karşı bir sıkıntım varmış gibi geliyor insana. Hayır yok. Dinlerine, kültürlerine, geleneklerine ve göreneklerine karşı bir sıkıntım var ama. Kabullenemiyorum. Arap kültürü…
Bugün Aziz Nesin'in şu videosuna denk geldim. Ne kadar güzel açıklamış ve ileriyi görmüş... Kendi düşüncelerini açıkça belirtmiş ve kendisinin korktuğu gibi olmuş... Neyse Aziz Nesin hakkında konuşmayacağım. Hakkında konuşmak istediğim şey başka. ...Müslümanlarla aynı fikirde değil diye sözü dinlenmeyen hor görülen ama iki kendileri hakkında bir şey konuştuklarında bak Aziz Nesin'de böyle söylemiş denilen, Hak ettikleri saygıyı göremeyen ve büyük ihtimalle de göremeyecek olan sevgili aydınlarımız... Ne yazıktır ki yukarıdaki videonun…
" 18 Temmuz 1932 tarihinde Diyanet İşleri Riyaseti, "fetva mahiyetinde" 636 sayılı yeni bir genelge yayınlandı. Atatürk'e atfen yayınlanan bu genelgeyle, arapça ezan ve kametin okunması yasaklandı." Ezanın arapçasının bu kadar seviliyor oluşunu genç kızların k-popçuları sevmesi gibi görüyorum. Anime izleyen birinin Çince izlenmiyor oğlum, Japonca sarıyor Dattebayo, demesi gibi görüyorum. Başka bir akla sığdıramıyorum. Nedir içinizdeki bu arapça ya da arap sevdası. Bir türlü anlamış değilim. Şu özeni biraz Türkçeye …